Asilamadan Kaç Saat Sonra Döllenme Olur?
İzmirli Genç Yetişkinin Gözünden
Hadi, bugünün konusuyla başlıyoruz: Asilamadan kaç saat sonra döllenme olur? Evet, doğru duydunuz. Aslında bunu yazmaya başlarken bile içimde bir yerlere, “Bu gerçekten nasıl bir konu?” diye sorular düştü. Ama bir şekilde hayatın her alanına karışan, beklenmedik sorularla karşılaşan biri olarak, bu meseleye de eğilmek gerek dedim. Özellikle benim gibi her anı espriyle süsleyen birinin kafasında gerçekten de bazen garip bağlantılar oluşabiliyor.
Mesela geçen gün, bir arkadaşım bana, “Ya sen hâlâ o kadar gençken neden ciddi ilişki peşindesin?” diye sordu. “İşimizi gücümüzü yapıyoruz ya,” dedim, “ama bazen düşünceler de bir türlü sıraya giremiyor.” İşte, “Asilamadan kaç saat sonra döllenme olur?” sorusu da tam böyle bir düşüncenin sonucu gibi! Herkesin aklında bir sürü gereksiz soru var, ama kimse bunları sormuyor, işte ben de bunu soran kişi oluyorum.
Asila: İzmir’in En Popüler İğrenç Meselesi
Şimdi “Asila” dedikçe, İzmir’deki bazı insanlar buna ne alaka diyecek. Hadi, bir açıklama yapalım: Asila, bizim gençlik yıllarımızda (ki hâlâ bazen devam ediyor) İzmir’in sokaklarında bolca karşılaşılan, hani şu üzümle yapılmış içkidir. Yani, evet, alkol meselesine girmeyeyim ama Asila, bir nevi “kafayı bulmak için yapılmış” bir içki. Amaç çok açık, dostlar! Hafif kafayı bulup dünyadan kopmak değil de, “şu dünyadaki her şeyin bir anlamı olsa” gibi bir noktada, insan bir düşünceye dalıyor: “Asilamadan kaç saat sonra döllenme olur?”
Zihnimde, bir Asila içerken, bir yandan da “Döllenme nedir? Ne zaman olur? Kimle olur?” gibi sorular canlanıyor. Ve tabii, bu düşünceler arka planda sürekli olarak kafa karıştırıcı bir şekilde dönmeye başlıyor. O yüzden biraz da bu yazının başındaki o soruyu gerçekten düşündüm. Hadi biraz daha eğlenceli bir şekilde cevap vermeye çalışalım.
Döllenme Zamanı: Asila’dan Sonra Bilimsel Gerçekler mi, Yoksa Yine Hayal?
Gerçekten de soruya gelirsek, bilimsel açıdan bakıldığında döllenme için belirli bir saat dilimi yoktur. Bir kadının yumurtlaması ve sperm ile buluşması bir nevi doğru zamanda doğru yerde olma işidir. Yani, Asila içtikten sonra 4 saat mi geçer, 10 saat mi? Cevap net değil. Ama şunu söyleyebilirim: Bilim, bazen bu kadar basit bir soruyu bile çözmeyi başaramaz.
Ancak, iç sesim bana şöyle diyor:
“Ahh, senin aklını karıştırmaya başlıyor bu Asila! Ne bilimsel verisi, ne zamanı! Haydi, işin içine bir espri katalım.”
Tabii ki ben de onu dinledim. Gerçekten de, böyle bir soruya kafayı takmak bana kalırsa biraz “İzmirli gençlerin ne yaptığına dair bir teori” gibi görünüyor.
İlgili Konuda Kafama Takılanlar
Asıl meseleye gelirsek: Döllenme gerçekten de bazen zamanın ve doğru koşulların uyumlu olmasıyla ilgili. Ama işte, “Asilamadan kaç saat sonra döllenme olur?” sorusu bir yandan da o kadar basit bir şey gibi duruyor. Yani, hayatta böyle garip bir soruya kafa yormanın bile bir anlamı yok. Fakat ben yine de başıma gelen birkaç durumu anlatmak istiyorum. Belki biraz daha anlam kazanır.
Mesela geçen gün sabah kalktım, gözümü açtım ve hâlâ Asila’yı içtiğim geceden kalma garip bir halim vardı. “Kafam nasıl bu kadar karıştı?” dedim. Dışarıdan gelen o sabah rüzgarıyla, kafamda 10 tane döllenme ve Asila ilişkisi vardı. Bir anlık düşünceyle, “Ya, eğer şu an doğru bir şekilde açıklayabilseydim, ne kadar ilginç olurdu!” diye düşündüm.
Kısa bir diyalog kurayım:
Ben (düşünerek):
Asilamadan kaç saat sonra döllenme olur? Hımm… Bunu biri bana sorsa ne derim ki?
İç sesim:
Bir kere bu soruyu sormak bile enteresan! Asıl mesele, “Ne zaman doğru karar veriyorum?”
Şimdi, döllenme gibi bilimsel bir konuya mizah katmak, insanı gerçekten düşündürtebilir. Ama ben her durumda bu gibi soru işaretlerinin insanların beyninde nasıl birer iz bırakabileceğine dair çok fazla şey düşünüyorum. İzmir’de yaşamanın verdiği bu rahatlıkla, her şeyin bir esprisi olduğunu düşünmek bazen işleri karmaşıklaştırabiliyor.
Sonuç Olarak
Sonuçta, Asilamadan kaç saat sonra döllenme olacağı konusunda hiçbir kesin bilgi yok. Fakat, ne zaman hangi durumda neyi doğru yapacağımızı bilmemiz gerekebilir. Eğer kafanızı gerçekten bu tür sorularla karıştırmak istemiyorsanız, “Bazen kafa karıştırıcı sorulara yanıt aramak yerine, biraz eğlenmek daha iyi” diyebilirsiniz.
Ve evet, bu yazıyı bitirirken, “Asila ve döllenme” konusunun hiç de bu kadar ilginç olamayacağını fark ediyorum. Ama hayat bu işte, biraz soru, biraz espri, biraz da kafa karışıklığı ile güzelleşiyor!